BTÜ’nün konuğu olan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve 28. Dönem Milletvekili Dr. Hulusi Akar, öğrencilere Türkiye’nin savunma ve güvenlik meselelerini anlatırken, teknik üretimde üniversitelerin çok önemli olduğunu söyledi. Akar, BTÜ’nün atılım yaptığı girişimcilik ve yenilikçiliğe ihtiyaç olduğunu belirtti.
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve 28. Dönem Milletvekili Dr. Hulusi Akar, 'Türkiye'nin Savunma ve Güvenlik Meseleleri' konferansı ile Bursa Teknik Üniversitesi’nin konuğu oldu. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da gerçekleşen konferansa; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, AK Parti Milletvekilleri Ayhan Salman, Refik Özen ve Mustafa Yavuz, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Yıldırım Kaymakamı Metin Esen, Osmangazi Kaymakamı Ali Partal, Nilüfer Kaymakamı Murat Süzen, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Bursa Teknik Üniversitesi’nin çok önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Hulusi Akar, “BTÜ’nün girişimcilik ve yenilikçilik alanında atılım yapmasını çok önemsiyoruz çünkü buna ihtiyacımız var. Bu noktada tüm üniversitelerimizin ilk görevi; geleceği, teknik, siyasi, askeri, ekonomik ve sosyal bakımdan tahayyül etmek ve bu noktalarda ne yapılması gerektiğini tasavvur etmek. Buralarda teknik üniversitelerin çok önemli olduğunun altını çizmek istiyorum” diye konuştu.
İnanç ve Güvenle Çalışmalarımızı Sürdüreceğiz
Bilgi üretmenin hayati bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Akar, “Tarım, hayvancılık, teknik ve teknoloji gibi alanların temelinde, bilgi üretimi yer alır. Bu konuda en önemli ortam ise üniversitelerdir. Teknik üretimde iddialı bir konumda olduğumuzu görüyoruz ve bu anlamda sizlerden büyük beklentilerimiz var” dedi. Savunma ve güvenliğin temelinde bir ülkenin bekası, geleceği ve varlığını sürdürebilmesinin yer aldığını vurgulayan Akar, “Bu sadece Türkiye için değil, tüm ülkeler için geçerlidir. Ancak Türkiye için özel bir durum söz konusudur: Türk olmak zordur, çünkü tüm dünyaya karşı mücadele etmek zorundasınız. Fakat Türk olmamak daha da zordur, çünkü o zaman Türk’le mücadele etmek zorunda kalırsınız. Bu inanç ve güvenle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığımız ilhamla ve Allah’ın izniyle başaracağız. Buna inanın” diye konuştu.
Krizlerin İki Nedeni Gıda ve Enerji…
Dünyada yaşanan krizlerin temelinde iki ana sebep olarak gıda ve enerji yattığını söyleyen Akar, “Gıda ve enerji kaynakları ile bunların yolları, çatışmaların temel nedenlerini oluşturuyor. Çalışmalara başladığınızda bu iki unsuru daima göz önünde bulundurmalısınız. İsrail’in ortaya attığı ve teopolitik olarak adlandırdığı çarpıtılmış bir ideoloji de mevcut. Bu ideoloji saldırgan bir tutum sergileyerek, normal bir insanın kabul edemeyeceği anlayışları savunuyor. Filistin halkının karşı karşıya olduğu durumun temel nedenlerinden biri de bu. Savaşlar üç safhadan oluşur: hazırlık, savaş ve toparlanma. Şu anda hazırlık safhasındayız” dedi.
PKK İle YPG Arasında Bir Fark Yok
Önemli savaş türlerinden birinin “vekalet savaşları” olduğunu söyleyen Akar, “Bu savaşlarda bir ülke veya güç doğrudan kendisi savaşmaz; yerine başka grupları veya örgütleri kullanır. Türkiye bu durumu yıllardır PKK ve YPG üzerinden deneyimliyor. PKK ve YPG, aynı yapının iki farklı adı. Bu örgütler, Türkiye’yi zayıflatmak, bölmek ve ilerlemesini yavaşlatmak amacıyla dış güçler tarafından birer araç olarak kullanılıyor. Amerika ve Avrupa’daki muhataplarımızla bu konuyu her gündeme getirdiğimizde, onlara şunu açıkça söylüyoruz: PKK ile YPG arasında bir fark yok. Bu örgütlerin birbirinden farklı olduğunu iddia etmek, hem gerçeklere aykırıdır hem de bizim zekâmıza hakarettir. Bu kadar bilgi ve belge ortadayken, bu gerçeği görmezden gelmek kabul edilemez” dedi.
Ya Teslim Olacaksınız Ya Da Bulunduğunuz Çukurlara Gömüleceksiniz
PKK ve YPG’nin hiçbir zaman Kürt halkını temsil etmediği gerçeğini herkesin bilmesi gerektiğini anlatan Akar, “Bu örgütlerin Kürt halkı adına hareket ettiği iddiaları tamamen asılsızdır. Geçtiğimiz günlerde bir teröristin cenazesinde açılan Ermeni bayrağı, bu grupların kimlerle iş birliği yaptığını ve gerçek yüzlerini açıkça ortaya koymaktadır. PKK ve YPG, hiçbir zaman Kürtlerin yanında olmamış, Kürt halkının haklarını savunmamışlardır. Bu örgütlerin tek amacı, dış güçlerin emellerine hizmet ederek bölgeyi karıştırmak ve Türkiye’nin birlik ve beraberliğine zarar vermektir. Türkler ve Kürtler ise tarih boyunca kardeş olmuş, bu coğrafyada omuz omuza yaşamış ve yaşamaya devam edecektir. Suriye’nin kuzeyinde terör koridoru kurma hayalleri olanlara açıkça söyledik: Buna asla izin vermeyeceğiz! Bugün, Mehmetçiğimizin fedakârlıkları ve üstün başarıları sayesinde, bu hayalleri yerle bir ettik. Teröristlere de net bir mesaj verdik: Ya teslim olacaksınız ya da bulunduğunuz çukura gömüleceksiniz. Türkiye Cumhuriyeti, vatanımızın bekasını korumak ve milletimizin huzurunu sağlamak adına ne gerekiyorsa yapmıştır ve yapmaya devam edecektir. Suriye’de ve Irak’ta gösterilen fedakârlıklar, şehitlerimizin dökülen kanlarıyla kutsanmış bir mücadeledir. Bu uğurda şehit düşen kahramanlarımızın kanı asla yerde kalmamış ve kalmayacaktır. Türkiye’nin birliği ve bölgedeki huzurun sağlanması için bu mücadele, kararlılıkla sürecektir” şeklinde konuştu.
Hiçbir Zaman Sömürgeci, Emperyalist Olmadık
Akar, geçmişte ecdadın dünyanın her köşesine istikrarı, barışı, huzuru, adaleti taşıdığını hatırlatarak, "Günümüzde de Afrika'da, Kafkaslar'da, Balkanlar'da, Türkiye'ye karşı büyük bir muhabbet var; Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye isimleri hep gündemde. Çünkü biz hiçbir zaman sömürgeci olmadık, emperyalist olmadık” ifadesini kullandı.
Tam Bağımsız Türkiye Hedefine Adım Adım…
Geçmişte, parası ödendiği halde silah ve mühimmat alamadıklarını ve taleplerin sürekli ertelendiğini vurgulayan Hulusi Akar, “Şimdi geldiğimiz noktada, tüm savunma sanayi ihtiyaçlarımızı yerli ve milli olarak üretiyor ve hatta ihracat yapabiliyoruz. Bugün kendi savunma ihtiyaçlarımızı karşılamak için dışa bağımlılığımızı ortadan kaldırmış bulunuyoruz. Bu süreç, elbette kolay olmadı ve bundan sonraki dönemlerimiz de daha zorlu geçecektir. Ama bir gerçek var: Her şeyin başı azim ve kararlılıktır. Pes etmek yok! Şimdiye kadar büyük başarılar elde ettik ve bu başarıları sürdürmeye kararlıyız. Tam bağımsız Türkiye hedefi doğrultusunda ilerliyoruz. Bugün gelinen noktada, kendi silahlarımızı, teknolojilerimizi üretmek, sadece kendi güvenliğimizi değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel güç dengesine de etki edecek adımlar atmak anlamına geliyor. Bu, Türkiye’nin büyük bir güce dönüşmesinin yoludur ve biz, bu hedefe ulaşana kadar durmayacağız” diye konuştu.
İstikrarlı Suriye İçin…
Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmeleri değerlendiren Akar, "Suriye selamete ererse, istikrara kavuşursa tabii ki iki komşu ülke, iki dost, iki kardeş ülke olarak yapabileceğimiz çok iş var. Bunlardan bir tanesi deniz yetki alanları. Çünkü bu son zamanlarda özellikle batı komşumuzun tahrikleriyle Mısırlılar, tahriklere devam ediyor. Biz de çok rahat bir şekilde, dostumuz, kardeşimiz olacak istikrarlı bir Suriye’yi inşa edebiliriz. Sadece bunu değil, bunun yanı sıra iletişim, ulaşım noktasında da iş birliğimizi geliştirebiliriz, bu İki ülkenin faaliyetlerinin lehine olur" diye konuştu.
Türkiye’nin Milli Meselesi Kıbrıs…
Akar, Kıbrıs'ın Türkiye'nin milli meselesi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Oradaki davamız hiçbir şekilde bitmez. Orada, bizim garanti ve ittifak anlaşmaları çerçevesinde haklarımız, hukuklarımız var. Diğer ülkeler, İngiltere ve Yunanistan ne yaparsa yapsın anlaşmalara göre orada biz garantörüz. Dolayısıyla garantörlük görevlerimizi, sorumluluklarımızı bugüne kadar yerine getirdik. Getirmeye devam edeceğiz. Kıbrıs'ta en önemli konu güneyin kuzeyi sığıntı görmesi, ikinci sınıf görmesi, hayır 'eşit' diyoruz eşit. Fakat sonunda diyoruz ki 50 yıldan beri, 60 yıldan beri görüşmelerde sonuca varılamadı. Artık bitti; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti değil, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti var. İster anlayın ister anlamayın. Dolayısıyla bu konuda biz Kıbrıslı kardeşlerimizi destekliyoruz."
Dr. Hulusi Akar, geleceğin mühendisleri ve akademisyenleriyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Rektör Çağlar ve tüm yönetime teşekkür etti. Soru cevap bölümüyle devam eden konferans, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’ın, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve 28. Dönem Milletvekili Dr. Hulusi Akar‘a günün anısına hediye takdiminin ardından, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.