BTÜ Konuşmaları’nda “Bilim Diplomasisi ve Akademi” başlığını öğrencilerle paylaşan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, “Bilim diplomasisi, iğneyle kuyu kazmaya benzer. Bilim diplomasisinde Filistin’deki katliamda olduğu gibi doğru gördüğünün söylenmesi çok önemli. Çünkü bu durumu ancak bilim insanları çözebilir” dedi.
Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) öğrencilerini alanında uzman isimlerle buluşturmayı sürdüren BTÜ Konuşmaları’nın programının konuğu, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker oldu. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da gerçekleştirilen programda Prof. Dr. Şeker, “Bilim Diplomasisi ve Akademi” başlığının detaylarını öğrencilere aktarırken TÜBA hakkında da bilgi verdi. Encümen-i Daniş’ten TÜBA’ya olan bilim geleneğini anlatan Prof. Dr. Muzaffer Şeker, TÜBA’nın bugün 220 civarında üye sayısının olduğunu söyledi. TÜBA destekleri ve ödüllerinden bahseden Şeker, “Akademi Ödülleri, TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülü, TÜBA Üyelerine Yönelik Araştırma Desteği gibi pek çok programımız söz konusu. Ödül Programlarını titizlikle sürdüren TÜBA, bugüne kadar 28 kişiye uluslararası Akademi Ödülü verdi. Ama en değerli ve üzerine titrediğimiz kısım, Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı… Bu programdan ödül alanlar, Türkiye’nin geleceği ve belki de ileride genç bilim insanı olarak TÜBA’da görev yapacaklar” dedi. Prof. Dr. Şeker, TÜBA’nın çalışma grupları, Türk İslam Bilim Kültür Mirası Projesi gibi çalışmalarından da bahsetti.
“Diplomaside Türkiye’nin Hassasiyetleri Göz Önüne Alınıyor”
Bilim diplomasisi konusuna değinen TÜBA Başkanı Şeker, “Kültür, sanat ve bilim diplomasileri iç içe geçebiliyor. Ancak bilim diplomasisi kendi içerisinde biraz daha farklı yer ediniyor. Ülkemiz şuan büyükelçiliklerinde ülkelere göre; ticari, askeri, dini, kültür ve eğitim ateşesi şeklinde görevlendirmeler yapıyor. Büyükelçilere yardımcı olmak üzere görevlendirilen arkadaşlar, kendi bilgi alanlarında hizmet veriyor. Bunlara TÜBA’nın da içinde olduğu destek veren kuruluşlar bulunuyor. Bunun yanında pek çok ülke ve dünya akademileriyle yürüttüğümüz çok çeşitli diplomatik kültürel bilimsel projeler söz konusu. Bu projelerde Türkiye’nin öncelikleri ve hassasiyetleri konusunda sıkı bir süreç yürütüyoruz” diye konuştu.
“Dünya Akademileri Filistin’i Görmezden Geliyor”
Bilim diplomasisinin iğneyle kuyu kazmak gibi bir durum olduğunu ancak burada haklı ve doğru görülen şeyin savunulmasının çok önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Muzaffer Şeker, “Bir üniversitedeki hocanın eylemiyle ya da FETÖ’nün ihraçlarıyla ilgili bize akademik özgülükleri hatırlatıp parmak sallayanlar, Filistin’de insan katliamı yapılan, çocuk, akademisyen, üniversite, cami, kilise dinlemeden yıkımı yapılan bir toplumu görmezden gelip üç maymunu oynuyor. Ancak biz şimdiye kadar olduğu gibi mazluma destek vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Filistin’deki Acil Durumu Bilim İnsanları Çözebilir”
Bilim diplomasisinin enerji kaynakları, fakirlik, biyoçeşitlilikte azalma gibi dünya sorunlarını gündeme getirme zorunluluğunun olduğunu hatırlatan TÜBA Başkanı Şeker, “Tüm bunların yanında Filistin’de acil koduyla alarm veren bu anlaşmazlıkların temel nedeninin masaya yatırılması gerekiyor. Bunu sadece siyaset ve ülkeler yapamaz, bunu bilim insanları yapabilir. Bu anlamda Amerika’daki, Avrupa’daki, Asya’daki ve Afrika’daki hocalar ve öğrencilerimize hassasiyet gözeterek verdikleri mücadele için saygı duyuyor ve şükranlarımı iletiyorum” dedi.
Şeker’den BTÜ Konuşmaları’na Övgü…
Hayata geçirilen bir projede sürdürülebilirliğin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Şeker, şunları sözlerine ekledi: “BTÜ Konuşmaları’nı başlatmak ve bugüne kadar getirebilmek çok önemli. Bugün programın ikinci döneminin 7’nci bölümünü yapıyorsunuz, bu çok değerli. Bu program, öğrencilerimizin eğitim öğretiminin yanında zengin başlıklar ve tecrübelerle tanışmasına olanak sağlıyor. Dolayısıyla programda emeği geçenlere teşekkür ederim.”