BTÜ Konuşmaları’nın konuğu olan TRT Uluslararası Dijital Haber Yayınları Daire Başkanı Banu Özbek Acar, TRT World’ün uluslararası medya arenasına etkilerini sıraladı: “TRT World,  uluslararası medyaya farklı bir bakış açısı getirdi. Mevcut uluslararası medyanın önyargılı, tek taraflı ve sansürlü haber yaptığının anlaşılmasını sağladı. O nedenle TRT World iyi ki var.”

Akademisyen, bilim insanı, sanayici, iş insanı, bürokrat gibi alanında uzman isimleri Bursa Teknik Üniversitesi  (BTÜ) öğrencileriyle buluşturan BTÜ Konuşmaları’nın bu haftaki konuğu, TRT Uluslararası Dijital Haber Yayınları Daire Başkanı ve T3 Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Banu Özbek Acar oldu. Özbek Acar, “Uluslararası Medyada Gerçeklerin Var Olma Mücadelesi: TRT World” başlığıyla, TRT World’un neden kurulduğunu ve Gazze süreciyle birlikte TRT World’un nasıl oyun kurucu olduğunu anlattı. Küresel medyada belli önyargılarla haber yapıldığını vurgulayan Banu Özbek Acar, TRT World ile Al Jazeera’nin medya dünyasına girene kadar dünyanın, uluslararası haber ve politikayı Batılıların düşünce dünyasından okuduğunun altını çizdi. TRT World’ün, tek sesli ve önyargılı global medya piyasasını değiştirmek için sektöre girdiğini dile getiren Özbek Acar, 7 Ekim Gazze olaylarına kadar Türkiye’nin tek taraflı haber yapmakla suçlandığını ifade etti. Banu Özbek Acar, “Ekim ayından bu yana devam eden ve ‘soykırım’ olarak tanımladığım Gazze süreciyle, Batı’daki vicdan sahibi insanlar uluslararası medyanın tek taraflı, sansürlü bir şekilde haber yaptığını görmeye başladı. Bu noktada TRT World, Al Jazeera ile birlikte uluslararası medyadan farklı bir bakış açısı getiren objektif medya kanalı oldu” dedi.

Türkiye’nin İkinci Emmy Ödülü TRT World’ün

TRT World’un Fransa, İngiltere, Amerika gibi batı toplumlarımdan büyük bir izleyici kitlesi olduğunu belirten Özbek Acar, “Bize gelen izleyici kitlesi, bundan iki yıl önce TRT World’e ön yargıyla bakarken, bugün ‘BBC’de okuyamadığımız haberleri TRT World’den takip ediyoruz’ diyen bir okuyucu kitlesi haline geldi. Çünkü Gazze’deki soykırım, uluslararası medyanın tüm yalancılığını ortaya çıkardı” diye konuştu. TRT World’un kurulduğu ilk yıllarda en iddialı olduğu alanların İslamofobi ve ayrımcılık olduğunu dile getiren Özbek Acar, “Ukrayna- Rusya savaşı başladığından beri her iki ülkeden, sahadan canlı haber yayını yapan tek kanal TRT World oldu. Ve o dönemde yaptığımız haberler bize Türkiye’nin ikinci Emmy Ödülü’nü getirdi” diye konuştu.

“Uluslararası Medyanın Gerçek Tutumu Anlaşıldı”

TRT World’un neden kurulduğu ve uluslararası medyanın ne kadar önyargılı olduğunun son 5 ayda çok daha iyi anlaşıldığını aktaran Banu Özbek Acar, “7 Ekim olaylarından sonra İsrail’den gelen kurşunla Reuters muhabiri öldürüldü ancak kendi muhabirleriyle ilgili yapılan suikastı dahi yazamadılar. BBC ise savaşın ilk haftalarında, ‘Filistinliler öldü İsrailliler öldürüldü’ başlığı attı ve bu çok büyük infiale neden oldu. Yine CNN’in ünlü muhabiri sahte sürünme görüntüleri çektirerek, Hamas roketlerinden saklandığı algısı yaratmaya çalıştı. İsrailliler tarafından 30 gazeteci suikastla öldürdü ve kendi gazetecisi öldürülen batılı kuruluşlar dahi ‘evet İsrail bizim gazetecimizi öldürdü diyemedi” ifadelerini kullandı.

Amerikan İzleyicisi Gerçekler İçin Ekran Başında

Uluslararası medyada var olmanın çok zor olduğunu ifade eden Özbek Acar, “Çok özgür olduğunu iddia eden medya kuruluşlarının, 2.3 milyon insanın açıkça soykırıma uğratıldığı bu dünyada, orada bir soykırım olduğunu, İsrail ordusunun suikastla gazetecileri öldürdüğünü, kilise, hastane bombaladığını 13 bin çocuk öldürüldüğünü yazamadı. Bu dönemde beyaz Amerikalarının kendi konuları için bile sokağa inmezken, Filistin gibi dünyanı öbür ucundaki bir halk için sokağa inmesi Amerikan tarihinde görülmemiş bir şey. Bunu hiçbir Amerikan medya kuruluşu haberleştiremedi, biz gündeme taşıdık. Bu da bize, TRT World’ü hiç okumayan, kanalın varlığından bile haberi olmayan pek çok Amerika izleyicisini getirdi” dedi. 

“Kendilerine Yalan Söylendiğinin Farkına Vardılar”

Uluslararası medyanın dijitalleşme ile birlikte eşitlendiğini aktaran Özbek Acar, şunları sözlerine ekledi: “Dijital medya sayesinde artık her yerde bilinir ve takip edilir hale geldik. Bununla birlikte insanlar, Türkiye’ye önyargılarında ne kadar haksız olduğunu söyleyerek, bizim okuyucumuz haline geldi. Çünkü diğer medya kuruluşlarının kendilerine yalan söylediğinin farkına vardılar. Şu süreçte de gördük ki iyi ki TRT World kurulmuş, iyi ki bugün uluslararası medyada konuşulan birkaç kanaldan biri olmuş. Siz gençlerden isteğim şudur; yabancıların Türkiye algısına kapılmadan, bizleri sevmediklerini bilerek, Türklerin eşitler dünyasında eşit olamadığının bilincinde olarak, yayınladıkları haberleri önyargıyla okumanız ve bu Cumhuriyetin sahipleri olduğunuz duygusuyla hareket etmeniz.”