Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Öğretim Görevlisi Alper Keskin, Kahramanmaraş depremlerinden etkilenen bölgede gerçekleştirilen hasar tespit çalışmaları sırasında çektiği fotoğraflar ile deprem farkındalık sergisi açtı.
Deprem farkındalık fotoğraf sergisi, 25 yıldır fotoğraf ile iç içe olan Alper Keskin’in, deprem bölgesinde çektiği 2.500’ün üzerinde kare arasından seçilerek oluşturuldu. Keskin; hasarlı binalardan arama-kurtarma çalışmalarına, enkazlar arasındaki kişisel eşyalardan, yıkıntılar içinde oluşmuş yaşam üçgenlerine, zarar görmüş tahıl ambarlarından antik kalıntılara kadar çok sayıda fotoğraf çektiğini belirterek, sergi ile izleyicilerde depremle birlikte yaşama farkındalığı uyandırmayı amaçladığını dile getirdi. Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) delegesi olan ve halen Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği (BUFSAD) başkan yardımcılığını yürüten Alper Keskin birçok fotoğraf yarışmasında da jüri olarak görev aldı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin sebep olduğu yapı hasarlarını incelemek amacıyla BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar başkanlığında iki ekip; Hatay, İskenderun, Adana, Gaziantep, Kahramanmaraş Gölbaşı, Pazarcık, Türkoğlu, Adıyaman, Malatya ve Elbistan’da saha çalışmalarında bulundu. BTÜ öğretim üyelerinin bölgedeki araştırmalarını içeren “Kahramanmaraş Depremleri İnceleme ve Değerlendirme Raporu” basın toplantısı ile kamuoyuna sunuldu. Öğr. Gör. Alper Keskin’in bölgede çektiği karelerden oluşan deprem farkındalık fotoğraf sergisi, basın toplantısı ile eşzamanlı olarak izlenime açıldı.
Arama kurtarma çalışmalarını ve ilk aşamada gereken acil koordinasyon işlemlerini aksatmamak için depremden bir hafta sonra bölgeye intikal ettiklerine değinen Keskin; Adana, İskenderun, Hatay, Gaziantep, Türkoğlu, Kahramanmaraş, Pazarcık, Gölbaşı ve Adıyaman’da incelemelere katılarak fotoğraflar çektiğini söyledi. “Bölgeye gitmeden önce, depremden etkilenen öğrencilerimizle kurduğum temaslar ve medyadan gördüklerimle nasıl bir ortamla karşılaşacağımı az çok tahmin edebiliyordum.” diyen Keskin, ziyaret ettikleri tüm il ve ilçelerde farklı oranlarda hasarlar gözlemlediklerini ama özellikle şehir girişinden itibaren Hatay’da yıkımın boyutu karşısında etkilenmemenin ve çaresiz hissetmemenin mümkün olmadığını vurguladı. Deprem bölgesinde fotoğraf çekmenin farklı zorlukları olduğuna da dikkat çeken Keskin, “Enkaz alanları ve yıkıntılar arasında fotoğrafa odaklanırken bir yandan arama-kurtarma ekiplerine engel olabilecek davranışlara diğer yandan olası artçı sarsıntılara dikkat etmeniz gerekiyor. Hayatlarının en zorlu sürecini yaşayan depremzedeleri görüntülemek ise özel bir hassasiyet ile empati kurabilmeyi gerektiriyor.” dedi.
Bölgede 2 Bin 500’ün Üzerinde Fotoğraf Çekti
Bölgede geçirdiği üç tam gün boyunca bina hasarları, kolonlar, kirişler, yapı elemanları gibi teknik detaylarla birlikte 2 bin 500’ün üzerinde fotoğraf çektiğini belirten Keskin, ülkemizin deprem riski taşıyan diğer şehirlerinde yaşayanlarda farkındalık uyandıracak, yıkıcı etkiyi göstererek dersler alınmasını sağlayacak kareler çekmeye çalıştığını vurguladı. Keskin ayrıca olası deprem anında nerelere sığınarak yaşam üçgenlerinden faydalanabileceğimizi bire bir gösteren fotoğraflar çekmeye çalıştığına da vurgu yaptı.
Lisans eğitimi sırasında başladığı fotoğraf çekmeye, çeyrek asrın üzerinde bir süredir devam ettiğini belirten Keskin, insanları zor dönemlerinde fotoğraflamanın hassas noktaları olduğuna değindi. Sosyal-belgesel fotoğraflar çekerken depremzedelerin mağduriyetlerini doğrudan yansıtan karelerden uzak durmaya çalıştım diyen Keskin, “Hatay ve Kahramanmaraş’ta iki farklı enkazda arama-kurtarma çalışmalarını görüntüledim. Özellikle Maraş’ta depremin sekizinci gününde, enkaz altındaki yakınlarından haber almak için ekiplerle birlikte çalışan depremzedelerin durumunu görmek ve bu ortamı fotoğraflamak duygusal açıdan kolay değildi. Fotoğraflarının çekilmesini istemeyenleri ya da benim varlığımdan rahatsızlık duyduğunu belli edenleri kadrajıma almadım. Enkaz alanlarındaki obje ve eşyaların çekimlerinde ise belgesel fotoğrafçılık ilkeleri doğrultusunda, kesinlikle hiçbir şeye dokunmadan sadece uygun açıdan doğru kadrajlar oluşturarak fotoğraflarımı çektim.” ifadelerini kullandı.
Fotoğrafları izleyenlerin deprem konusunda farkındalığı artıyorsa serginin amacına ulaşmış olacağını vurgulayan Alper Keskin; “Özellikle Bursa ve İstanbul başta olmak üzere tüm riskli şehirlerimizde, coğrafyamızın bir doğa olayı olan güçlü depremlerle yaşama bilincine ulaşmamız gerekiyor. Deprem öncesi gerekli tedbirleri biran önce almak, deprem sırası ve sonrasında yapılabilecekleri planlama farkındalığını arttırabilmek umuduyla Üniversitemizdeki izlenim süresi sonrasında sergimi BUFSAD çatısı altında ve devamında şehrimizin çeşitli galerilerinde halkımızla buluşturmak istiyorum. Deprem bölgesinde incelemelerde bulunan Bursa Teknik Üniversitesi ekibine beni de davet eden ve farkındalık fotoğraf sergisi fikri ile bu çalışmanın gerçekleşmesini sağlayan Rektörümüz Prof. Dr. Naci Çağlar’a teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.