Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Halis Aydemir Bursa Teknik Üniversitesi’nin (BTÜ) konuğu oldu. BTÜ Genç Fikirler ve Kritik Analitik Düşünme Topluluğu’nun ortaklaşa düzenlediği Sıkça Sorulan Sorular Semineri kapsamında BTÜ’ye gelen Prof. Dr. Halis Aydemir dinleyenlerin ve öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Arif Karademir günümüz bilgi teknolojileri çağında sağlıklı bilgiye ulaşmanın zorluklarından bahsederek gerçek bilginin, ancak uzmanlar tarafından gelmesi dâhilinde sahih olacağına değindi. Doğruluğu teyit edilmeyen asılsız haberler toplumda tedirginlik korku ve panik başta olmak üzere çeşitli pek çok zorluğu beraberinde getiriyor diyen Rektör Karademir, teknoloji çağının getirileri ile beraber internetten bilgi erişiminin oldukça kolaylaştığına, kütüphane türevi kaynak sağlayıcıların kullanımının ise gittikçe azaldığına vurgu yaptı. Bilgiye ulaşmanın en doğru ve güvenilir yolu o bilginin ehli kişileridir diyen Karademir, gerçekleşen programdan BTÜ’lü öğrencilerin mutlaka faydalı bilgiler elde edeceğinin de altını çizdi.
Tefekkür ve İstişarenin Önemine Vurgu Yaptı
Daha sonra kürsüye gelen Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Halis Aydemir kendisini dinlemeye gelen herkesi selamlayarak konuşmasına başladı. İnsan oğlunun, tefekkür edebilme özelliği sayesinde diğer varlıklardan ayrıldığını söyleyen Prof. Dr. Halis Aydemir, insanın mahlûkat gibi varlık âleminin bir parçası olduğunu ancak parçası olduğu bu âlemi okuyabilmek ve hakikati zihniyle arayıp bulabilmenin ancak insana mahsus olduğuna değindi. Tefekkür, İslam ilim geleneğinin en önemli kurucu kavramlarından biri olmuştur diyen Aydemir, Kur’an-ı Kerim’de insanı tefekküre sevk eden birçok ayetin bulunduğunu da sözlerine ekledi. Aynı şekilde Hazreti Peygamber’den (s.a.v.) gelen hadislerde de tefekküre ne kadar önem verildiğini görmekteyiz diyen Aydemir sözlerine şöyle devam etti: “Ancak tefekkür boş bir düşünce eylemi değildir. Tefekkür insanı gafletten kurtarıp, Allah’a vardırır. Yaratılışın ve kâinatın kaynağına yönlendirir. Tefekkür etmekle insanın imanı artar. Bu vesileyle ibadetlerde huşu kazanır. Aynı şekilde tefekkür insanı taklidî bir inançtan kurtarıp tahkik makamına yükseltir”
Konuşmasında istişarenin önemine de vurgu yapan Aydemir sözlerine şöyle devam etti: “İnsan başkalarına muhtaç bir varlıktır. İstişare de muhtaç olma gerçeğinin ortaya konulmasıdır. Hayatımızdaki önemli meselelerde bu kuruma daha çok ihtiyacımız vardır. İstişare isabetli kararların ortaya çıkması için yapılır. Bu açıdan istişare çok önemlidir. Dinimiz İslam büyük veya küçük her işte istişare ile karara varmayı emretmektedir. Ailede de işler istişare ile görüşülmeli, fikirler söylenmeli, istekler konuşulup karar verilmelidir. İstişare aileye işlerlik kazandırır, sıcak bir yaklaşım sağlar. Farklı iradeler istek ve talepler istişarede var olmak ister. Aile fertleri gönül hoşluğu ve şevk içinde bunu yapmalıdırlar. Ailenin dirlik ve huzurunun sağlanmasında istişarenin önemli bir payı vardır.”
İslam’da Soru Sormanın Önemine Değindi
Hz. Peygamber’in (Sav) ümmete açıklanması gereken ve insanların ihtiyacı olan konularda mutlaka konuştuğunu dile getiren Prof. Dr. Aydemir, sorulan soru bir ihtiyaçtan kaynaklanıyorsa hazreti peygamberin onu mutlaka en açık şekilde cevaplandırdığını da sözlerine ekledi. Peygamber Efendimiz, özellikle itikat, ibadetlerin farz oluşu, helâl ve haram gibi vahiyle tespit edilen konularda kendisinin bildiklerini mutlaka anlatırdı diyen Aydemir, Kuranı Kerimde bu konularda hiçbir tenakuzun bulunmadığının da altını çizdi.
Peygamberlerin hayatlarından örneklerin de paylaşıldığı seminer, Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Halis Aydemir’in kendisine sorulan soruları yanıtlamasıyla sona erdi.