Otomotiv Sektörü, Yeni Teknolojiler ve Yerli Otomobil

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Teknik akademi Aralık ayı webinar serisinde BTÜ Otomotiv Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Kemal Furkan Sökmen "Otomotiv Sektörü, Yeni Teknolojiler ve Yerli Otomobil” konulu seminerde otomotiv sektöründeki gelişmeleri anlattı.

Otomotiv sektörünün genel durumu ve ekonomiye etkilerinden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Kemal Furkan Sökmen, otomotiv sektörünün özellikle 2. Dünya Savaşından sonra hareketlendiğini ve günümüzde de bunun hızla devam ettiğini söyledi. Otomotiv sektörünün gelişimiyle ekonomik ve kültürel ilişkilerin gelişiminin kolaylaştığını aktaran Sökmen, “Otomobilin hayatımıza girmesi, otoyollar, park yerleri gibi altyapıların oluşmasını sağlarken, tüketim nesnesi olarak görülmesiyle birlikte herkes için olmazsa olmaz bir nesne haline geldi.” diye konuştu.

2015’te toplam 16,3 trilyon dolar olan küresel ticaretin 1,3 trilyon dolarını otomotiv sektörünün oluşturduğunu ifade eden Sökmen, 2017’de yaklaşık 95 milyona ulaşan toplam üretimin 2020’de 100 milyon sınırına yaklaşacağını belirtti. Türkiye’nin üretim kapasitesinin yaklaşık 2 milyon olduğunu söyleyen Sökmen, “Her 13 saniyede bir araç üretiliyor ve sektör Türkiye’de ihracatta 24 milyar dolarla birinci sırada.  Her 18 saniyede üretilen bir araç ihraç ediliyor. Otomotivin sanayi istihdamı içindeki payı %15 oranında. İhracat oranları geçen yıla göre %3,7 artarak 2 milyar 916 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.” dedi. Otomobil üretiminin demir-çelik, petro-kimya, plastik, tekstil gibi pek çok alanı etkilediğini aktaran Sökmen, otomotiv sektöründeki 1 dolarlık kar artışının 3 dolarlık değer sağladığını ifade etti.

Türk otomotiv yan sanayiinin, parça ve komponentlerin hemen hemen tamamını karşılayabilecek düzeyde olduğunu aktaran Sökmen, “Komple motor ve motor parçaları, fren sistemleri ve parçaları, hidrolik ve pnömatik aksamlar, emniyet aksamları ve bunun gibi pek çok aksam ülkemizde üretiliyor. Otomotiv yan sanayii’nin yılda 5,4 milyar dolarlık katma değer girdisi, 3 milyar dolarlık ihracat geliri ve 450 milyon dolarlık yatırım potansiyeli ile önemli bir işleve sahip olduğunu söyleyebiliriz.” diye konuştu.

Otomotivde Ar-Ge yatırımlarının önemini vurgulayan Sökmen, “Ülkemizde Ar-Ge yatırımlarının %15’i otomotiv sektörüne yapılmakta ve yan sanayiye ait toplam 154 Ar-Ge merkezi bulunmakta. Bir otomobilin oluşturulma süreci iç – dış trim, motor, şasi, elektrik, taşıt dinamiği gibi pek çok alt mühendislik gruplarını içermekte. Bunların her biri de kendi içinde ayrı Ar-Ge süreçlerini içeriyor. Bu nedenle Ar-Ge çok önemli.” şeklinde konuştu.

Neden Yerli Üretim?

Birçok firma varken yerli üretimin gereksiz olduğunu düşünen bir güruh olduğuna değinen Sökmen, “Otomobil üretiminde küresel markalar çıkarmanın sabır gerektirdiğini gösteren bir örnek olarak Güney Kore Hyundai firmasını ele alabiliriz.  Yerli otomobil üretim girişimlerine 1960’ların sonunda başlayan ülke, yerlilik oranını kademeli olarak artırarak ihracat odaklı üretim stratejisine sahip Hyundai ve Kia gibi şirketleri akıllı sanayi politikalarıyla destekleyerek 1990’lar itibariyle önemli bir sıçrama yaşamıştır. Güney Kore 1995’ten beri dünyada en fazla otomobil üreten ilk beş şirket arasındadır. Dolayısıyla küresel piyasada yer alabilmek için devlet desteği ve sabırla ortaya çıkan fırsatları değerlendirmek bizim için çok önemli.” ifadelerinde bulundu.