Cumhuriyet Ve Türk Kadını Gururla Anlatıldı
Bursa Teknik Üniversitesi Sosyal Çalışmalar Topluluğu tarafından Cumhuriyet ve Kadın konulu konferans gerçekleştirildi. ELVİN Derneği Kurucu Üyesi İcra Komite Başkanı ve Yeşim Gürsoy İletişim ve Danışmanlık şirketi kurucusu Yeşim Gürsoy’un konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Zeki Ünal, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci hazır bulundu. Cumhuriyet ile birlikte, bilimde, sanatta, eğitim de kısacası hayatın her alanında başarılı Türk kadınlarının anlatıldığı etkinlik kapsamında, erkek egemen toplumun özellikleri ve toplumsal cinsiyet kavramları tartışıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Arif Karademir “Öncelikle bu programı hazırlayan Sosyal Çalışmalar Topluluğumuza, başkanlarına ve üyelerine teşekkür ediyorum. Toplum kadın ve erkekten oluşan bir organizasyon, canlılara, yaratılan her şeye hoş bakmayı emreden dinimize göre kadın ve erkeğin birbirine hoş bakması ve hayatı kolaylaştırması gerekir. Bu anlamda insanların birbirlerine değer vermesi ve hayatı kolaylaştırması çok önemli. Bu nedenle kadın veya erkek demeden hayatın her aşamasında anlaşabilir, yaşanabilir ve güzelleştirilebilir günlerde olmamız gerekiyor diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Kadın Üretkenliğin, Çalışkanlığın, Bereketin, Sevginin ve Barışın Simgesi
Etkinlik kapsamında konuşan başarılı iş kadını Yeşim Gürsoy Cumhuriyet sonrası Türk kadınının toplumda ki yeri, kadının toplumda ki rolleri, kadın ve eğitim konuları üzerine bir sunum gerçekleştirdi. 19 Mayıs 1919 da Bandırma vapuruyla İstanbul’dan Samsun’a yola çıkan Atatürk ve silah arkadaşlarının kurtuluş mücadelesini başlattığı tarihin yüzüncü, 29 Ekim 1923 de verilen milli mücadelenin zafere ulaşmasının da 96. yılındayız diyen Gürsoy “Öncelikle böyle büyük ve anlamlı günlerin kutlandığı bu ayda sizlerle buluşmaktan dolayı çok mutluyum. Ben bu günleri bizlere hediye edenleri rahmetle anıyorum, Cumhuriyet devrimi Türk kadını adına çok büyük haklar, hukuksal yaptırımlar ve dünya kadınıyla yarışabilecek yenilikler getirdi. İşte bende bu ülkenin bir Cumhuriyet kadını olarak sizlerle birlikte bunları konuşmak için geldim. Unutmayalım ki erkeği de kadını da yetiştiren annedir, o nedenle biz Türk kadınına çok büyük görevler düşüyor. Binlerce yıl boyunca Anadolu topraklarında kadın; bilgeliğin, üretkenliğin, çalışkanlığın, bereketin, sevginin ve barışın simgesi olarak anılmıştır. Cumhuriyet Devrimi’yle Türk kadını, daha da özgür bir kimlik kazandı. Bu kimliğinin kazanımlarıyla durmadan çalışmayı, başarmayı amaç edindi ve birçok hakkın sahibi oldu. Kuşkusuz bu hakların en başında geleni kademeli olarak Türk kadınına seçme ve seçilme haklarının verilmesidir. Bu yasa ile yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti 1930’larda çağdaşlık ve eşitlilik konusunda birçok Avrupa ülkesinin de ötesine geçmiştir” şeklinde konuştu
Kadına Yönelik Şiddet Toplumsal Bir Sorundur
Türkiye’de kadın sorunu yok, toplumsal bir sorun var diyen Gürsoy, bu olgunun sadece kadının sorunu olmadığının ve yaşananların toplumsal problemlerden kaynaklandığının altını çizdi. Bugün tasvip etmediğimiz şiddet olayları karşılıklı gelişen toplumsal gerilimler nedeniyle gerçekleşiyor ifadelerini kullanan Gürsoy “ Bunları kadın ve erkek şeklinde ayırarak değil, bütüncül sosyolojik bir bakış açısıyla bakılması gerektiğini düşünüyorum. Son yıllarda dünya çapında yaygınlaşan ve tüm toplumları derinden etkileyen bir konu haline gelen kadına yönelik şiddet, toplumsal bir konsensüs oluşturularak çözüme kavuşturulabilir” şeklinde konuştu.
Bu anlamlı günde kendisine bu fırsatı veren başta BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir olmak üzere tüm emeği geçenlere çok teşekkür eden Gürsoy, bu önemli günde sağladığı katkılardan dolayı çok mutlu olduğunu ifade etti