53. Kütüphane Haftası BTÜ Ev Sahipliğinde Başladı

53. Kütüphane Haftası, Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) ev sahipliğinde Valilik tarafından düzenlenen ve Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından desteklenen Kütüphane Haftası Etkinlileri ile başladı.

Yeni Enformasyon Teknolojileri ve Kütüphaneler temalı programa Vali Yardımcısı Yunus Fatih Kadiroğlu, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Şükrü Köse, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, Yıldırım Kaymakamı Mehmet Aydın, İl Halk Kütüphanesi Müdürü İsa Bekleviç, Müzeler Şube Müdürü Muhterem Çevik, İl Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya, Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Erdem Saker, Prof. Dr. Mertol Tulum, Prof. Dr. Mustafa Kara’nın yanı sıra BTÜ akademik-idari personeli, öğrenciler ve pek çok sayıda kitap sever katılımda bulundu.

 Açılış konuşmaları kapsamında konuşan Bursa Büyükşehir Belediyesi Müzeler Şube Müdürü Muhterem Çevik, “Yeni Enformasyon Teknolojileri ve Kütüphaneler temalı 53.Kütüphane haftası kapsamında toplanmış bulunuyoruz. Kütüphanelerin okuyucular için bilgiye kolayca ulaşmada teknolojinin kütüphanelere entegrasyonu çalışmalarına, kurulan z kütüphaneleri örnek niteliğindedir. Yeni teknolojiyi çok küçük yaşlardan itibaren etkin bir şekilde kullanmaya başlayan gençlere okumayı sevdirecek, yediden yetmişe herkesi bunun bir parçası haline getirecek projeler geliştirmek için çalışıyoruz.” diye konuştu.

Ülkemizdeki en eski örgütlenmenin halk kütüphaneleri olduğunu vurgulayan İl Halk Kütüphanesi Müdürü İsa Bekleviç, “Kütüphaneler kişilerin yaşam boyu öğrenme misyonunu gerçekleştirmesine imkan sağlayan bilgi depolarıdır. Gelişen teknolojiyle maalesef insanlar kitaplara ayırdıkları vakit ve nakit oranı çok düşük seviyelere kalmıştır. Günümüzde insanların bir günlük televizyon izleme oranı yıllık kitap okuma oranıyla eşdeğerdir. Yeni nesil kütüphanelerle insanların kitaplarla daha iç içe olmasını ve kitaplarla sosyalleşmesini sağlamayı hedefliyoruz.

Kütüphanelerin önemine değinen BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, “İnsan olarak bizi diğer varlıklardan ayıran, tecrübelerimiz ve bu tecrübeleri bizden sonrakilere aktarma sürecimiz. Kağıdın icadı bu anlamda bilginin depolanmasını ve aktarımını kolaylaştırmıştır. Medeniyetlerin şahlanmaya başladığı dönemlerde medeniyetin hafızası niteliği taşıyan kütüphaneler saldırıya uğramış ve yok edilmiştir. Buradan kütüphanelerin aslında ne kadar özel ve önemli bir yere sahip olduğunu anlıyoruz. Bu aşamada bizler kendi medeniyetimize ait bilgi ve belgeleri ne kadar etkin bir şekilde derlediğimizi ve koruyabildiğimizi sorgulamalı, kendi kültür ve bilgi mirasımızı en doğru şekilde gelecek nesillere aktarmak için üstümüze düşeni yerine getirmeliyiz.” diye konuştu.

Halkın kütüphaneleri daha yakından tanıması için çalıştıklarını belirten Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Şükrü Köse, “Kütüphaneler sadece kitap okunan yerler değil, yaşama ve öğrenme alanlarıdır. Çocukların ve gençlerin kitaplarla buluşması için kütüphanelerimizde çeşitli aktiviteler düzenliyoruz. Bursa kitap okusun sloganıyla yola çıktık. Setbaşı Şehir Kütüphanemizi 7/24 açık tutuyoruz. İlk emri oku olan bir dinin mensupları olarak maalesef kitap okuma konusunda AB ülkelerinin çok gerisindeyiz. Bu durumu değiştirmek adına herkes elini taşın altına koymalıdır.” dedi.

Kitapların önemine dair kendi hayatından örnekler veren Vali Yardımcısı Yunus Fatih Kadiroğlu, “Çok fazla ders çalışan, sürekli takdir teşekkür alan bir öğrenci değildim. Vaktimin büyük kısmını kitap okuyarak geçirirdim. Fakat dershaneye gitmememe ve sürekli ders çalışmamama rağmen üniversite sınavı ve sonrasında girdiğim kaymakamlık sınavlarında başarılı oldum. Çünkü kitap okumak benim soruları algılama hızımı ve seviyemi ciddi derecede arttırmıştı.” dedi.

Cemil Meriç’ten bir alıntıyla söze başlayan onur konuğu Prof. Mertol Tulum da, “Denize atılan bir şişe her kitap. Asırlar, kumsalda oynayan birer çocuk. İçine gönlünü boşalttığın şişeyi belki açarlar, belki açmazlar… Ben kumsalda oynayan yaramaz çocuk oldum. Denize atılmış o şişeleri açıp okumaya ve günümüze taşımaya çabaladım. Bu işe gönlümü verdim ve takipçiler yetiştirdim. Kitaplar bize yaşarken karşılaşamayacağımız kahramanları tanıma şansı verir.” diye konuştu.

53.Kütüphane Haftası kapsamında “İnsan ve Kitap” başlıklı konferans veren Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kara, “Kitap ve insan konusuna ilk insanla başlanır. İlk insan, ilk peygamber ve ilk kitap. Kitap dünyamız peygamberlerle ve peygamberlere gelen kitaplarla başlar. Hz. Adem’den bugüne bütün insanlar kitapla iç içedir. Kainatı Hz. Adem’den bu yana anlatan üç kitap vardır. Hz. Allahın kitabı, peygamberin kitabı ve insanın kitabı. Üç büyük insan vardır. Alimler ve arifler, mütefekkirler ve filozoflar ve son olarak sanatkarlar. Kainatı bu insanların eserleri aydınlatır. Allahın en büyük lütfu gönderdiği kitabı, peygamberler ve bu saydığımız insanlardır. Kitapların ise ilk toplanıp muhafaza edildiği yerler mabedler yani ibadethanelerdir. Batının tarihine baktığımızda kilise ve manastırlar çıkar karşımıza. Farklı dinlere mensup da olsak temelde aynı yöntemin uygulandığını görürüz. Bizim kültürümüzde kitap önce mabedlerde toplanmış daha sonra bunu medreseler, tekkeler, dergahlar, diğer sosyal kuruluşlar ve nihai olarak kütüphaneler takip etmiştir. Bursa’da ilk kütüphaneyi kuran Umur Bey’dir. Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Kütüphanesi’nin Ulucami bölümünde Umur Bey’in 1457 yılında vakfettiği bir kitap bulunmaktadır. Bu örneklere bakarak kitabı seven insanların sayısını arttırmamız gerekiyor. Ne mutlu kitapları sevip onu koruyan ve günümüze ulaştıranlara. Dünya tarihi boyunca insanlar kitap yazmış, toplamış fakat bazen bu büyük serveti insanların yobazlığı yok etmiştir. Yapmamız gereken atalarımızın koruyup aktardığı bu bilgi hazinesini mukaddes bir emanet gibi bizden sonraki nesillere aktarmaktır.” dedi.

Konferans sonrasında 53. Kütüphane Haftası Etkinlikleri kapsamında il bazında en çok kitap okuyanlara da ödülleri takdim edilip toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.