Başdanışman Türkmenoğlu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini Anlattı

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlarından Ayşe Türkmenoğlu Bursa Teknik Üniversitesi’nde (BTÜ) Cumhurbaşkanlığı ve Hükümet Sistemi hakkında konferans verdi.

Akademik, idari personel ve öğrencilerin yoğun katılımıyla gerçekleşen konferans açılış konuşmasını yapan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, “Yoğun programına rağmen vakit ayırıp bizlerle paylaşımda bulunmak için aramızda bulunan Ayşe Türkmenoğlu Hanımefendiye çok teşekkür ediyorum. Programın, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana varoluş mücadelesini sürdüren ülkemizin millet bilincine erişmesine ve önemli bir karar aşamasında olan halkımızın konu hakkında bilgilendirilerek doğru yolda yürümesine yardımcı olması için faydalı olacağına inanıyorum.” diye konuştu.

Cumhuriyet Tarihinin En Önemli Dönüm Noktasındayız!

Türkiye’nin Cumhuriyet tarihinin en önemli dönüm noktasında olduğunu söyleyen Türkmenoğlu, “Yeni bir sistem için halkın oyuna başvuruyoruz. Anayasa değişikliği ile ilgili birçok altı boş ve kafa karıştırıcı söylem var. Doğru olmayan bu söylemler halkı yanıltmakla kalmayıp uzun vadede ülke için olumsuz sonuçlara ortam hazırlamaktadır. İstiyoruz ki herkes sistemi tanısın ve ona göre kararını versin. Hızlı büyümenin istikrarlı bir çizgide devam etmesi için güçlü bir yasama ve meclise ihtiyacımız var. Avrupa ülkelerinin Türkiye karşıtı tavırları ortada. Referandumdan çıkacak “evet” onlar için bir felaket niteliği taşımakta. Meseleyi partilere indirgeyen zihniyetse sisteme aslında etraflı olarak vakıf olmadıklarını apaçık ortaya koymaktadır.

Uzun Vadeli Planlar İçin Sistemin Değişmesi Şart

Muhaliflerin savundukları sistem sorumluluğu olmayan, cuntacı sistemin bekçiliğini yapan bir cumhurbaşkanı profilini destekliyor. Geçmişe baktığımızda ömrü birkaç ay süren hükümetler, koalisyon ve gensoruyu birbirine karşı tehdit olarak kullanan siyasi anlayışlar sonrası ülkenin içine çekildiği kaos ortamını, ekonominin dibe vurduğu zamanları yaşadık. Bizler 20,30 yıl gibi uzun vadeli planlar yapmak istiyoruz. Dolayısıyla sonu belirsizliğe çıkan bu sistemi değiştirmek zorundayız. Değişime karşı duranların bunu Cumhurbaşkanımızın bireysel isteklerine dayandırmış olmaları da ayrı bir tartışma konusudur. Zira şuan ki sistemde cumhurbaşkanının görevleri var ama sorumlulukları yok. Bu en kolayı. Oysa Cumhurbaşkanımızın ülke kazanacaksa biz kaybetmeye hazırız ifadesi durumun şahsi olmadığını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Tüm yanıltıcı söylemlere rağmen vatandaşlarımızın ülkenin içinden geçtiği süreci çok iyi gözlemleyerek ülke için en faydalı olacak kararın çıkmasına katkıda bulunacağına inancımız tamdır.” dedi.